İktisat deyince insanın aklına ekonomik krizler ve bunlardan kurtulmanın yollarını göstermeye çalışan uzmanlar geliyor. Tv’lerde her zaman izlemeye alıştığımız ve bir ekonomik kriz bahsi olduğunda hemen canlı yayına alınan iktisatçılar bunlar. Ne kadar güvenilir bilgi verdikleri veya kendi dünyalarında bu uzmanlıklarını gerçekten tv’lerde söyledikleri gibi uygulayıp uygulamadıkları elbette şüpheli. Küresel bir iktisadi krizde, insanların küçük birikimlerini nasıl koruyacakları sorunu, ulusal bazda konuşulan ekonomik tedbirlerden her zaman daha önemli olmuştur. Memleketin ekonomisi çökse de vatandaş zarar etmemeli ve eğer vatandaş zarar ediyorsa bunun cezası kesinlikle birilerine fatura edilmelidir.
Yapılan araştırmalar sonucunda, bugün artık Karl Marx’ın bile kendi döneminin en önemli spekülatörlerinden biri olduğu birçok iktisadi sempozyumda dile getirilirken, kapitalin karşısında bu kadar mücadele ettiği söylenen Marx bile güvenilirliğini kaybederken, tv’lerde uzman olarak konuşan kişilerin hararetle tartıştığı ve çözüm önerileri sunduğu krizleri sıradan vatandaş nasıl çözüp atlatsın merak ediyoruz. Hele ki bu uzmanların söylediği hiçbir şey birbirini tutmazken. Bunu da bilinçli veya bilinçsiz olarak yapılan spekülatörlük olarak görmek mümkün.
Elbette gündelik olanın bayağılığına kapılıp gidince, her şeyin sanal ve sadece sayılar üzerinden işlendiği ve izlendiği gerçeği değişmiyor. Ancak bugünü belirleyen şatların nasıl oluştuğunu merak ettiğimizde geriye gitmek zorunda kalırız ve spekülatörlüğün de yeni olmadığını iktisat tarihine bakarak öğreniriz. Çünkü bir yerde büyüyen ve gittikçe güçlenen bir ekonomi varsa, bu aynı zamanda iktisadi bir tehdit olduğu kadar politik bir tehdittir ve hemen bertaraf edilmelidir. Bu gücü zayıflatmanın veya yok etmenin en kestirme ve karlı yolu da elbette spekülasyondur. Fakat bunun izini sürmek istediğimizde başvurabileceğimiz kaynak ise edebi ürünlerdir. ‘Edebi ürünler’, iktisadi bir söylemdir ve bunun asıl tanımı ‘ölümsüz eserler’dir. Ürünün fiyatı vardır ve kolay el değiştirebilir. Lakin ‘eser’ tüm insanlığındır ve o ortak bir değerdir ve ona etiket iliştiremezsiniz.
Mustafa Özel’in Romanperver İktisatçı adlı eseri de, insanlığın büyük mirasının içinde yer alan bu değerli eserler aracılığıyla bize iktisatçıyı tanıma kapısı açıyor. İktisatçı, aslı itibariyle çeşitli platformlarda büyük ödüller alan kişi midir? Nobel ekonomi ödülü alan bir iktisatçı ile Nobel edebiyat ödülü alan edebiyatçı arasında ki fark nedir? Bir edebiyatçı da iktisatçı gibi spekülatör olabilir mi? Ya da bu bir dedikodudan mı ibaret? Hem büyük eserlerin satır aralarında saklı sırları o eserleri okurken keşfetmek, hem de yukarıdaki soruların cevaplarını bulabilmek için Romanperver İktisatçı dikkatle okunması gereken bir çalışma.
Nitekim Özel’de eserinde iktisatçıları benzer şekilde tasvir ediyor ve romanın müstesna yerini belirliyor; ‘İktisatçılar, kapitalizmin rahipleri. Eleştirirken bile yücelttikleri modern ekonominin yol açtığı insani tahribatı roman teşhir ediyor. Bilimlerin en hası romanbilimdir. Tabiat ve toplum bilimleri dünyanın ve toplumun “dış gerçekliğini” araştırırlar. Şeytanın doğrudan müdahil olduğu “iç gerçekliğin” esrarı ise şiir, hikâye ve romanlardadır. Fizik okuyarak dünyayı/evreni, toplumbilim okuyarak toplumu/insanlığı; her iki durumda da ötekini tanımaya çalışırız. Şiir/öykü/roman okuyarak da kendimizi tanırız. Kendini tanıma arayışı içinde olmadan Kitab’ı okumaya çalışanlar, bir dizi formül ezberlemekten öteye gidemezler!
Bu kitapta üzerinde durulan yazarlar:
Cervantes, Thomas Mann, Michael Ende, Necip Fazıl, Daniel Defoe, Andre Gide, Don DeLillo, Cemil Meriç, Goethe, Frank Norris, Ahmet Midhat, Sezai Karakoç, Balzac, Theodor Dreiser, Halid Ziya, Mustafa Kutlu, Zola John Dos Passos, İbn Tufeyl, İsmet Özel, Gogol, Arnold Toynbee, Halide Edib, Rasim Özdenören, Dostoyevski, Robert Musil, Yakup Kadri, Bahaeddin Özkişi, Tolstoy, Steinbeck, Peyami Safa, Melville, Achebe, A. Hamdi Tanpınar, Conrad, Hamidu Kan, Kemal Tahir
Uğur Cumaoğlu - 22.10.2019
Kaynak : http://www.kitaphaber.com.tr/romana-iktisadi-bir-bakis-k3359.html