Entelektüel yayıncılıkta yeni bir açılım.
Sosyal bilimlerin son elli yıllık gelişim seyrine baktığımızda, büyük anlatıların önemlerinin giderek azaldığı ve mikro hikâyelere doğru bir yönelimin ortaya çıktığı dikkatlerden kaçmaz. Bu yönelim, bir taraftan toplumsal olanın soyut ve kendinden menkul tanımına şüphe ile yaklaşılmasını ve toplumsal olanın aynı zamanda inşa edilen bir şey olduğuna dikkat çekilmesini içerir. Diğer yandan da büyük anlatıların en fazla başvurduğu soyut toplumsal gerçeklik karşısına, bireysel gerçekliği çıkarır. Bu durumun dolaysız sonucu, gerek tarihin gerekse sosyolojinin uzun yıllar gözden kaçırdığı gündelik yaşantının ilgi çekmeye başlaması ve bireyin önemli bir araştırma konusu haline gelmesi olmuştur.
Tüm yeniliklerden haberdar olmak için e-bülten listemize katılın!
E-Posta adresiniz kaydedilmiştir. Teşekkür ederiz.
E-Posta adresinizi kaydedilirken bir sorunla karşılaştık.