Ticari hareketler, ekonomik ilişkiler ve bunların dünya tarihi açısından sonuçlarını kapsayan eserlerin sayısı azdır. En azından popüler dille yazılmış ve daha çok ticari tarihi anlatanların. Günümüzde, özellikle de Türkiye’de tarih yayıncılığı son derece revaçta ancak bunların çerçevesi yakın tarih ve Osmanlı tarihiyle sınırlı kalıyor. Philip D. Curtin’in, ‘Kültürlerarası Ticaret’ adlı çalışması ise bu çerçevenin dışına çıkabilmiş, tarih boyunca cereyan eden kültürler arası ilişkilere ekonomi perspektifinden bakabilen boyutuyla dikkati çekiyor. Bu özgün niteliğine rağmen kitap aslında bir dünya ticaret tarihi de değil. Çalışmada, tarım ve ticaret devrimleri arası dönemde, farklı zaman ve mekânlarda, ticari uygulamaların aldığı şekiller inceleniyor. John Hopkins üniversitesinde tarih profesörü olan yazar Curtin, kitabına ticaret diaspoları ile başlıyor. Ticaret diasporalarını, “kendi toplumlarından ayrılarak, bir yabancı olarak yaşayacağı başka önemli şehirlere giden ticaret erbapları” oluşturuyor. Bunlar, kültürlerarası ticaretin de tarihteki en önemli taşıyıcıları aynı zamanda. Dünyanın farklı coğrafyalarında karşımıza çıkan ve insanı şaşkına çeviren farklı kültürel öğelerin, bu ticaret diasporaları sayesinde oralara taşındığını söylemek mümkün.