Entelektüel yayıncılıkta yeni bir açılım.

  • Makul Yönetici 3 / Sermaye, Sanat ve Zanaat

    Bu kitap Tahtakale, Sultanhamam ve Kapalıçarşı esnafından Nevzat Demir, Dündar Yetişener ve Yalçın Aras gibi önemli sanayicilere; Nasrettin Hoca’dan Goethe’ye, Abdülhak Şinasi’den Halide Edib ve Robert Walser’e kadar çok farklı insanların fikirlerini tartışırken; aslında sanat ile zanaatın kapitalizmle yüzleşmesini naklediyor.

  • Üç Dünya / Bir Arap-Yahudi’nin Anıları

    Siyonist tarih yazımını eleştiren revizyonist ekole mensup Avi Shlaim, hayatının Irak, İsrail ve İngiltere’de geçen ilk on sekiz yıllık dönemini, Arap-İsrail çatışmasına odaklanan bir akademisyenin bakış açısıyla ve eşsiz bir üslupla anlatıyor.

  • Akıl ve İnanç / Din Felsefesine Giriş

    Bu eser, din felsefesiyle ilgilenenler için önemli bir giriş kitabı olmanın yanı sıra Türkçedeki mevcut boşluğu doldurmaya aday.

  • Fizik ve Gerçeklik / Bilim Felsefesine Kavramsal Bir Yaklaşım

    Bu kitap, günümüz bilim anlayışının kavramsal temellerini sorguluyor ve yeni bir bilim anlayışının ilk işaretlerini sunuyor.

  • İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası

    Me­ars­hei­mer ve Walt, ya­yın­lan­dı­ğı an­dan iti­ba­ren şid­det­li eleş­ti­ri­ler ve güç­lü öv­gü­ler al­mış olan bu ça­lış­ma­la­rın­da, ABD’nin özel­lik­le Or­ta Do­ğu’ya yö­ne­lik dış po­li­ti­ka­sı üze­rin­de İs­ra­il Lo­bi­si’nin oy­na­dı­ğı be­lir­le­yi­ci ro­lü de­rin­lik­li bir şe­kil­de ele alı­yorlar.

  • Felsefi Antropoloji

    Alman filozof ve sosyolog Helmuth Plessner, felsefi antropolojinin bir disiplin olarak şekillenmesinde öncü rol oynamıştır. Plessner’in 1961 yaz döneminde Göttingen Üniversitesi’nde verdiği derslerin notlarını bir araya getiren bu eser, felsefi antropolojiye giriş hakkında ondan kalan yegâne metindir. Felsefi antropolojinin teşekkülü, konumu ve işlevi, dil ve çevre problemi, insanın dünya-çevre ilişkisi, ölüm meselesi, kişi ve rol kavramları gibi konulara odaklanan bu eser, Plessner’in felsefi antropolojisine kapsamlı bir bakış sunmaktadır.

  • Çağdaş Siyaset Felsefesinde Agonistik Politika

    Bu kitapta yazar, post-marksist literatürde önemli bir yeri olan agonistik düşünceyi mercek altına alıyor. Bu düşüncenin felsefi kökenlerine ve geliştirdiği demokrasi teorisine dair detaylı bir inceleme-soruşturmanın ardından iddialı bir agonistik politika eleştirisi sunuyor ve bu kapsamda agonistik öğretiden Türk siyasal hayatı için çıkarılması gereken bazı derslere de değiniyor. Siyaset felsefesine ilgi duyanların göz ardı edemeyeceği son derece önemli bir çalışma.

  • Din Düşüncesi

    Dinsel nedir? Topluluklar neden dinsele ihtiyaç duyar? Bu tür soruların cevabı dinselin kurucu bileşenlerinde gizlidir. Kitabın temel varsayımlarından biri, her türden dinsel olgu ve olayın temel bileşenler olarak belirlenen üçlü sarmalın –fedakarlık, ölçülülük ve ümitvarlığın– ilişkilerine çözünebilirliğidir.

  • Yapay Zekâ ve Uluslararası İlişkiler

    Bu kitap, Yapay Zekânın insanlık ve yeryüzü için en faydalı siyasi organizasyon biçimini ortaya çıkarma potansiyeline odaklanıyor. Yapay Zekânın, tarihsel analiz yeteneği sayesinde, geçmiş rejim ve medeniyetlerin düzen örüntülerini günümüze taşıyabileceğini ve bu verilerle tutarlı bir gelecek projeksiyonu oluşturulabileceğini savunuyor. Ayrıca jeo-ekonomik ve sosyo-politik eşitsizlikten kaynaklanan küresel sorunlara Yapay Zekâ aracılığıyla çözüm önerileri sunuyor.

  • Çok Odalı Ev

    Prof. Engin Deniz Akarlı'nın takdimiyle yayınlanan bu kitap, Lübnan’ın ve civarındaki Arap topluluklarının tarihine değinmenin ötesinde, tarihe ve ulusal kimlik kavramına bakışımızı sorgulatmaktadır. Bunu da özellikle, modern Lübnan’ın oluşumunda önemli yeri olan Arapçılık ve Lübnancılık tezlerini farklı yönleriyle irdeleyerek yapmaktadır. “Tarih yalnızca bir bilgi arayışı değil, aynı zamanda bir idrak arayışıdır,” diyen yazar Salibi, tarihin ancak tüm boyutlarıyla ele alındığı zaman toplumlar için anlamlı ve yararlı olabileceğini söyler.

  • Tanrı, İyilik ve İrade

    Çağdaş din felsefesi literatüründe “ilahi özgürlük” başlığı altında tartışılan ilahi iradeye dair meseleler gerek İslam gerek Batı felsefesi literatüründe merkezi bir konuma sahiptir. Çağdaş dönemde özellikle William L. Rowe’un Tanrı’nın iradesi veya özgürlüğü ile mükemmel iyiliği arasındaki ilişkiye odaklanan çalışmalarıyla din felsefesi literatüründe yeniden canlılık kazanan ilahi iradeye dair tartışmaların ülkemizde aynı ilgiyi gördüğünü söylemek zordur.

  • Trajik Akıl

    Robert D. Kaplan Avrupa, Ortadoğu ve Doğu Asya’daki savaşlara, devrimlere ve uluslararası ilişkilere odaklanan kariyerinde jeopolitiğin özünün trajedi olduğunu gördü. Trajik Akıl’da uluslararası siyasetin –düzen, kaos, ayaklanma, hırs, aileye ve devlete sadakat, şiddet, iktidarların hataları gibi– temel meselelerini kadim Yunan tragedyaları, Shakespeare’in ve Alman filozofların eserleri ve modern klasikler ışığında inceliyor.

  • Demir Duvar

    Katı siyonistler, 1920’lerde demir duvar doktrinini geliştirdiler. Buna göre İsrail Araplarla müzakereleri ancak ve ancak güçlü bir askeri konum edinerek yürütmeliydi. Avi Shlaim’e göre, İsrail siyasetinin temel taşı haline gelen bu doktrin yüzünden ılımlılar ötekileştirildi ve birçok uzlaşı fırsatı kaçırıldı. Shlaim İsrail’in siyasi ve askeri hamlelerini, yeni belgeler ve sürecin kilit önemdeki isimleriyle yaptığı mülakatlar temelinde tarafsız bir bakış açısıyla analiz ediyor ve modern zamanların en acımasız çatışmalarından birinin yeni bir anlatısını ortaya koyuyor.

  • Cemaatin Sınırları - Sosyal Radikalizmin Eleştirisi

    Felsefi antropolojinin kurucularından Helmuth Plessner, 1924 tarihli bu eserinde Ferdinand Tönnies’in “cemaat” ve “cemiyet” kavramlarından hareketle sosyal radikalizmi eleştiriyor. Geçerliliğini halen koruyan Cemaatin Sınırları sosyal bilimlere ilgi duyanların göz ardı edemeyeceği bir eser.

Yeni Çıkanlar

Siyaset, Ahlak ve Töre
Ferdinand Tönnies

Alman sosyoloji biliminin kurucularından Ferdinand Tönnies, 1887 tarihli Cemaat ve Cemiyet (Gemeinschaft und Gesellschaft) isimli kitabı ile düşünce tarihine ilişkin bir sentez ve kavramsal bir tasarım olarak cemaat ve cemiyet ayrımını geliştirdi. Bu kavram çifti, varyasyonlarıyla birlikte, onun tüm eserlerinin hem lafzında hem de ruhunda bir hayalet gibi dolaşmaktadır.

Bilgi Felsefesi Nedir?
Duncan Pritchard

Okuyucuya önerimiz, bu kitabı baştan itibaren dikkatlice okumasıdır. Çünkü bu kitapta Türkçe literatürde olmayan türde bir felsefi problematik hâkimdir. Dikkatsiz okumalarda okuyucu açısından ortaya çıkabilecek daha olumsuz durum ise, felsefi tartışmaların Gettierci yöntemle yürütülüyor olmasından kaynaklanan anlama zorluğudur. Bu yöntemin temel özelliği, tartışmayı felsefi sorunun ortaya çıktığı (veya çıkması muhtemel) pratik durumlara dayanarak ele almaktır.